İnternetten İçeriğin Çıkarılması ve Erişimin Engellenmesi

Ancak kanunun bunca olumlu yönüne rağmen, kanun yolunu düzenleyen 3. Maddelerde, neredeyse tüm idari cezaları sulh cezaya yönlendirerek, Türk yargı sistemini ters yüz etmiştir. Çünkü Anayasamız dünyada geçerli olan iki sistemden birisi olan “yargı ayrılığı” rejimini kabul etmiştir[46]. Buna göre yargı örgütü yerel mahkemelerden temyiz merciine kadar adli yargı-idari yargı şeklinde iki ayrı organ olarak örgütlenmiştir. Yargı ayrılığı rejiminin doğal (ve zorunlu) sonucu ise, idari işlem ve eylemlerden dolayı idari yargı yolunun geçerli olmasıdır. Anayasa değişmediği sürece yasa koyucu bile bunun aksini takdir edemez. Maddelerine vurgu yaptıktan sonra, “Bu kurallara göre, Anayasada idari ve adli yargının ayrılığı kabul edilmiştir. Bu ayrım uyarınca idarenin kamu gücü kullandığı ve kamu hukuku alanına giren işlem ve eylemleri idari yargı, özel hukuk alanına giren işlemleri de adli yargı denetimine tabi olacaktır. Buna bağlı olarak idari yargının görev alanına giren bir uyuşmazlığın çözümünde adli yargının görevlendirilmesi konusunda yasa koyucunun geniş takdir hakkının bulunduğunu söylemek olanaklı değildir.”[47] Nitekim AYM benzer gerekçelere, daha önce imar para cezalarına karşı sulh ceza mahkemesini görevli kılan 3194 sayılı yasanın 42.

Dersin amacı, öğrencilerin kıymetli evrak hukuku hakkında bilgi sahibi olmasını; uygulamada sıkça kullanılan ve ticaret hayatının önemli bir parçası olan kambiyo senetlerinin hukuki niteliğini ve işleyişinin kavranmasını sağlamaktır. Bu kapsamda; kıymetli evrakın tanımı, unsurları, türleri, iptali ve kıymetli evraktaki def’iler ile kambiyo senetleri (poliçe, bono, çek) kapsamlı bir şekilde incelenmektedir. Medeni Hukuk II kapsamında Türk Medeni Kanunu’nun ikinci kitabını oluşturan aile hukuku işlenmektedir. Birinci kısımda; “evlilik hukuku” temel başlığı altında birinci bölümde evlenme konusu incelenmektedir. Bu çerçevede; nişanlanma ve hükümleri ile evlenme ehliyeti ve engelleri, evlenme başvurusu ve töreni, bâtıl olan evlenmeler işlenmektedir. İkinci bölümde; “boşanma”, üçüncü bölümde; “evliliğin genel hükümleri”, dördüncü bölümde ise “eşler arasındaki mal rejimleri” incelenmektedir.

Sandık yönetim ve denetim kurulları sandık üyeleri arasından seçilir. Madde 68- Faaliyetten men kararı aşağıdaki esaslar çerçevesinde yerine getirilir. F) Lokalin konferans, seminer, yemek, nişan, düğün ve benzeri toplantılar için dernek üyelerine tahsis edilme şekil ve şartları. Alkollü içki kullanılmasına izin verilen lokallerde içki servisi, ancak izin verilen lokal içinde yapılabilir. Lokalin etrafında, yol kenarlarında veya yaya kaldırımlarında masa konularak veya ayakta içki servisi yapılamaz. Lokalin hangi derneğe ait olduğunun belirtildiği en az 50×75 cm ebadında “….Derneği Lokali” ibaresinin yazılı olduğu levha ile en az 20×30 cm ebadında “Üye olmayan giremez” ibaresinin yazılı olduğu levhanın, dışarıdan ilk bakışta görülebilecek bir yere asılması zorunludur. Madde 55- İlgili valilik, taleple ilgili gerekli araştırmayı yaptıktan sonra, valilik görüşünü de belirterek evrakın iki nüshasını bir ay içinde Bakanlığa gönderir. Form şeklinde bastırılan alındı belgeleri, elektronik sistemler aracılığıyla doldurulduktan sonra aslı ödemede bulunana verilir; sureti dosyasında muhafaza edilir. Form veya sürekli form şeklinde bastırılan alındı belgeleri de başlangıç ve bitiş numaraları elli asıl ve elli koçan yaprağını ihtiva edecek şekilde gruplandırılarak yukarıda belirtilen usule göre kaydedilir ve kullanılır.

Beyannamelere ilişkin istenen ek bilgi ve belgelerin verilmemesi, eksik verilmesi veya verilen sürede tamamlanmaması hallerinde ilgili dernek denetime tabi tutulabilir. Şubeler, mülki idare amirliğine verecekleri beyannamelerin birer örneğini bağlı bulundukları derneğe de vermekle yükümlüdürler. Bu maddede sayılan defterler ile sandıkça tutulması uygun bulunan öteki defterlerin, dernekler birimi ya da noterlerce onaylanması zorunludur. Madde 78- Sandıklar, derneklerin bir yan kuruluşudur; Bunların tüzel kişilikleri yoktur. Yüz metre uzaklığın ölçümünde, mevcut cadde ve sokaklar üzerinden yaya yolu kullanılarak, yaya kurallarına göre gidilebilecek en kısa mesafe dikkate alınır. B) Lokalin kapalı olduğu süre içinde bozulabilecek mallar ile kişilerin özel eşyalarının çıkarılmasına izin verilir. Bakanlık, gerekli incelemeyi yaparak, gerektiğinde ilgili bakanlıkların da görüşünü aldıktan sonra başvuruyu karara bağlar. Dernek kasasında bulundurulabilecek para miktarı, ihtiyaçlar dikkate alınarak yönetim kurulunca belirlenir. Dernekler birimleri; basımevleri tarafından bildirilen alındı belgeleri ile ilgili bilgileri kontrol eder ve ilgili dernek ve basımevinin adını, alındı belgesi ciltlerinin adedini, başlangıç ve bitiş numaraları ile seri numaralarını Alındı Belgesi Ciltleri Takip Defterinin (EK- 18) bir satırına kaydeder.

Balotaj Kurulu’nun önerisi, Yönetim Kurulunda onaylanarak kesinleşmiş olur. Kulaçoğlu Hukuk Bürosu olarak internet sitemizi kullandığınız süreçte gizliliğinize ve güvenliğinize büyük önem veriyoruz. İnternet sitemiz sizlere mümkün olan en iyi deneyimi sunmak ve ihtiyaçlarınızı karşılamak üzere sınırlı ölçüde çerez (cookie) kullanılmaktadır. Sanatın ve sanatçının korunması Madde 64 –Devlet, sanat faaliyetlerini ve sanatçıyı korur.

İdari para cezası ödenmediğinde borçlunun hapse girmesi gibi bir durum söz konusu olamaz. İdari para cezasına ilişkin genel hükümler 5326 sayılı Kabahatler Kanunu’nda yer almaktadır. Kabahatler Kanunu tüm idari para cezaları için genel hükümleri belirlemiş, kanun yollarına (başvuru yolu ve süresi, itiraz yolu ve süresi) ilişkin hususlarda özel kanunlarda yer alan özel hükümlerin uygulanmasını düzenlemiştir. Ancak, idari para cezalarının düzenlendiği kanunlarda kanun yoluna ilişkin özel bir düzenlemenin bulunmaması halinde 5326 sayılı Kabahatler Kanununun idari yaptırım kararlarına karşı getirdiği kanun yoluna ilişkin hükümleri uygulanacaktır. İdari para cezaları ile ilgili, hakkaniyet anlamında adaleti sağlamaya dönük en önemli ilke ise 17. Buna göre; para cezası kanunda alt sınır ve üst sınır olarak gösterilmişse, ceza miktarı belirlenirken işlenen kabahatin haksızlık içeriği ile failin kusuru ve ekonomik durumu birlikte göz önünde bulundurulur. Bu kural fiiliyle orantılı ceza ilkesinin uygulanması maksadıyla konulmuş olup, idari para cezasına karar verecek kamu görevlisi veya kurul bu takdir yetkisini keyfi olarak kullanamayacaktır[11]. Bu maddenin dezavantajı ise, önceden objektif genel kriterler belirlenmezse keyfiliğe açık olmasıdır.

  • Bu form, büyükşehir belediyesi sınırları içinde kalan ilçeler hariç diğer ilçelerde bulunan dernekler tarafından iki suret olarak verilir.
  • Ancak, hâkim URL adresi belirtilerek içeriğe erişimin engellenmesi yöntemiyle ihlalin engellenemeyeceğine kanaat getirmesi hâlinde, gerekçesini de belirtmek kaydıyla, internet sitesindeki tüm yayına yönelik olarak erişimin engellenmesine de karar verebilir.
  • (2) Yetkili makamların açık ve yazılı izni olmaksızın meydan, cadde, sokak veya yayaların gelip geçtiği kaldırımlar üzerine inşaat malzemesi yığan kişiye, belediye zabıta görevlileri tarafından yüz Türk Lirasından beşyüz Türk Lirasına kadar idari para cezası verilir.

Dairesi bir kararı, “…yükümlünün otelinde randevuculuk yapıldığı saptanmışsa, ahlak zabıtası tarafından tutulan zabıt re’sen vergi tarhına esas olur.” şeklindedir. Ceza kanunları veya diğer yasal düzenlemeler ile yasaklanmış herhangi bir fiilin vergilendirilebileceği düşüncesinin çıkış noktası esasen vergilemede adalet ilkesi olup, bu ilkenin gereklerini yerine getirebilmek ise vergilemede genellik ve eşitlik ilkelerinin tesis edilebilmesi ile mümkün olacaktır. Bunun aksi yönünde bir düşünce yasaklanmış bir faaliyeti gerçekleştiren gerçek veya tüzel kişiyi vergi kanunları açısından korumak anlamına gelecektir ki, bu durum yukarıda bahsi geçen ilkelere hiçte doğru olmayan istisnalar getirmiş olacaktır. Diğer taraftan yasal sınırlar içinde faaliyette bulunan kişilerin “yasa dışı faaliyetler ile elde edilen gelirin daha karlı olduğu” düşüncesiyle toplumsal vergi ahlakının da bozulmasına sebep olacaktır. Gerçek ve tüzel kişiler yürürlükte olan hukuk kurallarına uygun olmayan veya söz konusu hukuk kurallarının emrettiği yahut yasakladığı bazı fiil ve davranışların aksi yönünde eylemlerde bulunabilirler. Bahsi geçen eylemler ceza kanunları uyarınca bir suç teşkil edebileceği gibi aynı zamanda vergi kanunları uyarınca bazı sonuçların doğmasına da sebebiyet verebilir. Konuya bu yönüyle baktığımızda akla gelen ilk soru “Ceza Kanunları açısından suç unsurlarını bünyesinde barındıran veya diğer yasal düzenlemeler ile yasaklanmış bulunan bir fiilin aynı zamanda vergi kanunları açısından da bir sonuç doğurması durumunda her iki sonucunda ayrı ayrı vuku bulması, cereyan etmesi mümkün müdür?

Kanun, haber, düşünce ve kanaatlerin serbestçe yayımlanmasını engelleyici veya zorlaştırıcı siyasal, ekonomik, malî ve teknik şartlar koyamaz. Yayma hakkı, Anayasanın 1 inci, 2 nci ve 3 üncü maddeleri hükümlerinin değiştirilmesini sağlamak amacıyla kullanılamaz. – Herkes, düşünce ve kanaatlerini söz, yazı, resim veya başka yollarla tek başına veya toplu olarak açıklama ve yayma hakkına sahiptir. Bu hürriyet resmî makamların müdahalesi olmaksızın haber veya fikir almak ya da vermek serbestliğini de kapsar. Bu fıkra hükmü, radyo, televizyon, sinema veya benzeri yollarla yapılan yayımların izin sistemine bağlanmasına engel değildir. Tıbbî zorunluluklar ve kanunda yazılı haller dışında, kişinin vücut bütünlüğüne dokunulamaz; rızası olmadan bilimsel ve tıbbî deneylere tâbi tutulamaz.

5) Güvenlik Kamera Sistemi’nin bulundugu Bilgi Islem Odasi’ni haftanin her günü, 24 saat kontrol altinda bulundurmak, görüntüleri izlemek ve olabilecek her türlü hadiseye zamaninda müdahale etmek. Çigirtkanligi engellemek, çigirtkan istihdam edilmesine müsaade etmemek, gerektigi hallerde tutanak tanzim etmek ve cezalandirmak. 34) Bütün is yerleri, ABB Çevre Koruma Kontrol ve Zabita Dairesi Baskanligi’na müracaat ederek isyerleri için “Isyeri Açma ve Çalisma Ruhsati”almak zorundadir. 26) Zabita görevlilerine karsi gelenler Devlet Zabitasina karsi gelenler gibi cezalandirilirlar. 25) Bütün is yerleri Belediyenin hazirladigi Sabotajlari Önleme ve Yangindan Korunma Yönetmeligine uymakla mükelleftirler. Yönetmelik hükümlerine uyulup uyulmadigi her 6 ayda ABB Itfaiye Dairesi Baskanliginca denetlenecektir. 22) Bütün is yerleri 4077 Sayili TÜKETICININ KORUNMASI HAKKINDA KANUN hükümlerine uymak ve haksiz rekabeti önlemekle yükümlüdür.

Yasa dışı veya konusu suç teşkil eden faaliyetlerden elde edilen gelirlerin devlet tarafından kısmen veya tamamen ele geçirilebilmesi hususunda VUK’un 9/II. Maddesinin vergi idaresine tanımış olduğu suçtan elde edilen gelirleri vergilendirme yetki ve sorumluluğu ile 5237 Sayılı TCK’nın 55. Maddesi ile getirilen suçtan elde edilen gelirlerin ”kazanç müsaderesi”ne tabi tutulması zorunluluğu arasında bir çatışma olup olmadığı hususunun değerlendirilmesi önem arz etmektedir. Türk vergi sistemi içerisinde, gelir üzerinden alınan vergiler açısından nelerin gider olarak gösterilebileceğine ilişkin özel düzenleme, Gelir Vergisi Kanunu’nun 40 ve 41. Kanunen kabul edilen gider ve kanunen kabul edilmeyen gider ayrımı üzerine kurulu olan ilgili maddelerin yaklaşımı, Kurumlar Vergisi Kanunu’nun 14/I. Maddesi uyarınca kurumların ödeyeceği vergilerin matrahları için de geçerli olmaktadır. Yukarıda yer alan tespitin ihbar veya inceleme sonucu ortaya çıkarılması durumunda POS tefecilik faaliyetini gerçekleştiren kişinin elde ettiği komisyon bedeli ticari bahsegel uygulama indir hükümlerine göre vergilendirilecek diğer taraftan söz konusu kazanç üzerinden Banka ve sigorta muameleleri vergisi tarh edilecektir. Bu noktada unutulmaması gereken önemli bir hususta; yasa dışı olsa da vergi kanunlarının vergiyi bağladığı olayın vuku bulması ile mükellef veya vergi sorumlusu haline gelen gerçek veya tüzel kişilerin VUK’ un 5. Maddesinde yer alan “mahremiyet” hükümlerinden yararlanabileceğidir. Ayrıca, milletlerarası aile hukuku alanında gitgide daha fazla tanınan irade serbestisi prensibi ve bu prensibin getirdiği sonuçlar incelenecektir. Dersin amacı, Türk Ticaret Kanunu’nun altıncı kitabını oluşturan sigorta hukukuna ilişkin temel bilgi ve kavramların öğretilmesidir.